Kaygılı bağlanma, genellikle çocukluk döneminde başlayan ve yetişkinlikte ilişkilerde belirgin olan bir bağlanma tarzıdır. Bu bağlanma tarzı, çocuğun bakım veren kişilere güven duymakta zorlanması, duygusal istikrarsızlık ve sürekli bir endişe hissiyle karakterizedir.
Yetişkinlikte kaygılı bağlanma tarzına sahip olan bireyler, ilişkilerde yoğun bir endişe ve korku yaşayabilirler. Bu kişiler genellikle ilişkilerinde aşırı duyarlılık gösterir, partnerlerinin ayrılacaklarını veya terk edeceklerini düşünme eğiliminde olabilirler. Ayrıca, sürekli onay arama, aşırı bağımlılık veya ilişkide sürekli bir yakınlaşma isteği gibi davranışlar da gösterebilirler.
Kaygılı bağlanma, genellikle geçmişteki bakım verenlerle yaşanan ilişkilerden kaynaklanabilir. Örneğin, bakım verenlerin duygusal olarak tutarsız davranışları, ilgisizlik, ayrılıklar veya ihmal gibi durumlar kaygılı bağlanma tarzının gelişiminde etkili olabilir.
Bu tarz bağlanma, ilişkilerdeki güvensizlik ve endişe nedeniyle ilişki memnuniyetini olumsuz etkileyebilir. Ancak, terapi, danışmanlık veya psikoterapi gibi yöntemlerle bu tarz bağlanma üzerinde çalışarak, duygusal iyilik halini ve sağlıklı ilişki dinamiklerini geliştirmek mümkün olabilir. Öz farkındalık, duygusal düzenleme becerilerini geliştirme ve sağlıklı sınırlar oluşturma gibi süreçler, kaygılı bağlanma tarzını dönüştürmede yardımcı olabilir.